Metaverse ve fuar endüstrisi
Bugün itibariyle fütüristik gerçeklik olarak da tanımlanabileceğimiz Metaverse, kaçınılmaz olarak ve düşündüğümüzden daha hızlı bir şekilde fuar ve etkinlikleri de kapsama alanına almaya başladı. Sonsuz gibi görünen Metaverse dünyasının nasıl geliştiği hala belirsiz ancak bunun iş, teknoloji ve finans sektörleri arasında sıcak bir tartışma konusu olduğunu da biliyoruz.
Bugün itibariyle fütüristik gerçeklik olarak da tanımlanabileceğimiz Metaverse, kaçınılmaz olarak ve düşündüğümüzden daha hızlı bir şekilde fuar ve etkinlikleri de kapsama alanına almaya başladı. Sonsuz gibi görünen Metaverse dünyasının nasıl geliştiği hala belirsiz ancak bunun iş, teknoloji ve finans sektörleri arasında sıcak bir tartışma konusu olduğunu da biliyoruz.
Kişisel, sanal ve hibrit kanallarda akıllı etkinlikler, topluluklar ve pazar yerleri oluşturmak için çevrimiçi toplantılar, çevrimiçi konferanslar, toplantı ve planlama alanında yapay zeka destekli çözümler sunan ExpoPlatform ile fuar ve etkinlik endüstrisiyle ilgili haber, görüş ve incelemeleri yayınlayan çevrimiçi bir dergi olan Event Industry News (EIN), alanında uzmanların katıldığı bir panel düzenleyerek “meta veri deposu”nun ticari fuarlar ve etkinlik organizasyonlarını kapsayan endüstri için ne anlama geldiğini masaya yatırdı.
Event Industry News sitesinde Adam Parry imzasıyla yayınlanan bir makaleden alıntılar içeren bu blog yazısı “metaverse” hakkında öne çıkan konuları mercek altına alırken, metaverse olgusunun fuar ve etkinlikler açısından ne anlama geldiğine ve gelecekte nasıl bir dönüşüm içine gireceğine dair panelde dile getirilen görüş ve çıkarımlardan oluşuyor.
Metaverse nedir?
Metaverse, “meta veri deposu” şu anda önemli bir terim, ancak tam olarak ne anlama geldiğini anlatacak bir tanım bulmak oldukça zor. Bunun nedeni, herkes için neredeyse her şey anlamına geldiği olabilir: Tamamen sürükleyici bir oyun dünyası, yeni kıyafetler denemenin bir yolu, sanal gayrimenkul satın almak için bir yer veya hatta sadece çevrimiçi market alışverişi yapmanın bir yolu….
Bu durum, EIN tarafından yapılan ankete katılan neredeyse beş kişiden birinin metaverse hakkında hiçbir fikri olmadığını, %35’inin ise ”sadece temel bilgileri” bildiğini söylemesinin nedenini de açıklıyor olsa gerek.
Basit bir tanımla “metaverse” ortamı, çevrimiçi teknoloji aracılığıyla erişilen sürükleyici bir sanal veya artırılmış dünya olarak tanımlanabilir. Meta veri deposunu içeren çoğu senaryonun üç ortak özelliği ise VR (sanal gerçeklik) arayüzü, dijital sahiplik ve avatarlar.
Metaverse hakkında kapsamlı yazılar yazan Matthew Ball, bunu “mobil internetin bir tür ardıl durumu” olarak tanımlıyor. Yakın geçmişte akıllı telefon uygulamalarının gereksiz bir eklenti olarak görüldüğü anlayışın, bugün itibariyle kaçınılmaz olarak her yerde para kazanma araçları haline evrilmiş olması gibi… Aynı şey metaverse için de tahmin ediliyor.
Panel katılımcılarından 2Heads dijital direktörü Nick Rosier “Zaten metaverse’de yaşıyoruz. Meta verinin ne olacağının bir parçası olan dijital kimlik ve avatarlar gibi birçok teknoloji günden güne kullanılıyor. Web’in her yerinde profillerimiz var, çevrimiçi ödemeler yapmak için e-ticaret kullanıyoruz, çevrimiçi insanlarla ilişkilerimiz var – insanlar tanışıyor ve belki de hiç yüz yüze tanışmıyorlar – ama yine de gerçek ilişkiler kurabiliyorlar” görüşünü dile getiriyor.
Çocuklar, sanal dünyalarda önemli miktarda zaman harcıyorlar ve bu, bu ortamlarda etkileşim kurma konusunda rahat olan kullanıcıların artan demografisine işaret ediyor. Bunun ne anlama geldiğini anlamak için şu iki örnek bile yeterli: Çevrimiçi oyun platformu Roblox, 2020’de 920 milyon dolarlık kullanıcı geliri elde ettiğini duyurmuş, Epic Games ve People Can Fly tarafından geliştirilen Fortnite’ta düzenlenen bir konsere ise 45 milyon kullanıcı katılmıştı.
Bu fütüristik dijital dünyaya olan ilgi, 2021’de Facebook’un bu etkileşim vizyonunu odağına alarak kendisini Meta olarak yeniden markalaştıracağını duyurduğunda büyük ölçüde artmış, CEO Mark Zuckerberg de şirketinin geçen yılın sonlarında bundan böyle metaverse’in peşinde olacağını belirtmişti. Zuckerberg bu kapsamda ışınlanma, hologramlar ve “farklı gerçeklik katmanları arasında” iletişim kurma hakkında bir konuşmayı içeren 90 dakikalık bir çevrimiçi sunum yapmıştı.
Metaverse geliyor!
Organizatörler artık etkinlik izleyicileriyle bağlantı kurmak için dijital olarak geliştirilmiş formatlar aracılığıyla çok sayıda seçeneğe sahip. Örneğin, yıl boyu süren bir topluluk ve çevrimiçi pazar, insanların yılın herhangi bir zamanında birbirleriyle etkileşime girmesine ve ağ oluşturmasına, ürünlere ve hizmetlere göz atmasına, işlem yapmasına ve daha pek çok şeye olanak tanıyor.
Şüphe yok ki yüz yüze toplantılar güven oluşturmak için önemini korumaya devam edecek, ancak yolun sonrasında etkinlik endüstrisinde büyük bir metaverse kesintisi olasılığını da hesaba katmak gerek. Fuar ve etkinlik sektöründe büyük olasılıkla iki ana metaverse deneyimi türü olacaktır: Artırılmış bir gösteri alanı deneyimi ve uzaktan sanal katılım.
Gösteri katında artırılmış gerçeklik
Bu seçeneklerden ilki, ürünlerin bir kişi veya alanla nasıl etkileşime girebileceğini görmek için kulaklık gibi bir teknolojiyi kullanarak bir sergide gezinmenize olanak tanıyacak. Bu artırılmış gerçeklik bir defilede podyum da olabilir; bir mühendislik şovunda ürünleri yeni bir şekilde deneyimleyeme fırsatı da…
Uzak sanal deneyimler
İkincisinin ise katılımcıların ve sergileyicilerin uzaktan bir gösteri deneyimine katılmalarına izin veren daha sürükleyici bir rota olduğu söylenebilir. 2020 ve 2021’deki sanal etkinliklerin yüz yüze etkileşimlere kıyasla kaybettirdikleri açısından bakıldığında, uzak sanal deneyimlerin bu eksikliği kolaylık sağlayarak telafi ederken, küresel izleyicilerin katılımını ve sürdürülebilirliği cezbedeceği öngörülebilir…
Bir “metaverse ticaret fuarı” ne kadar uzakta?
Meta veri deposunun bazı bölümleri zaten hayatımıza girmiş durumda. Ancak tüm kapsamıyla bu dijital geleceğe dahil olmak için önümüzde biraz daha zaman olduğu da bir gerçek.
Fuar ve etkinlik sektörünün tüketici davranışlarıyla güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu reddedilmeyecek bir gerçek ancak bu yeni metaverse dünyasında izleyici ve katılım fırsatlarının güçlü bir şekilde artacağına dair de birçok tahmin var.
Bu konuda 7 Şubat 2022’de yayınlanan basın bülteninde yer alan bir Gartner araştırması, 2026 yılına kadar insanların %25’inin iş, alışveriş, eğitim, sosyalleşme veya eğlence için her gün en az bir saatini metaverse’de geçireceğini tahmin ediyor.
Rapora göre dijital para birimlerinin yükselişi ve NFT’ler olarak bilinen dönüştürülemeyen “token”ler gibi gelişen teknolojilerin bu yeni sanal ekonomiyi daha da hareketlendireceği iddia ediliyor. Gartner Araştırma Başkan Yardımcısı Marty Resnick, metaverse ile ilgili görüşlerini “Satıcılar, kullanıcıların hayatlarını dijital dünyalarda tekrarlamaları için şimdiden yollar inşa ediyor. Sanal sınıflara katılmaktan dijital arazi satın almaya ve sanal evler inşa etmeye kadar bu faaliyetler şu anda ayrı ortamlarda yürütülüyor. Sonunda, teknolojiler ve deneyimler arasında birden çok varış noktası olan tek bir ortamda yani metaverse’de buluşacaklar” cümleleriyle ifade ediyor.
Resnick’e göre işletmeler “dijital bir işten bir metaverse işine geçerek” izleyici katılım modellerini geliştirebilir ve zenginleştirebilir. 2026’ya kadar dünyadaki kuruluşların %30’u metaverse için hazır ürün ve hizmetlere sahip olacak. Halihazırda SK Telecom’un Mobil Dünya Kongresi 2022’deki 4D Metaverse yolculuğu gibi metaverse uygulamaları katılımcılar tarafından kullanılıyor.
Bloomberg’den gelen diğer tahminler, metaverse’nin 2024 yılına kadar 800 milyar dolarlık bir değere ulaşacağını tahmin ediyor. Bu arada, Statista verileri , bu sanal paylaşımlı alana yapılan tüketici harcamalarının 2023 yılına kadar neredeyse üç katına çıkacağını öngördü. Kitlesel pazarda sanal gerçekliğin benimsenmesi ise 2024 civarında görünüyor. Metaverse evreninde şekillenecek fuar ve etkinlik endüstrisinde katılımcıların önemli bir etken olarak yer alması açısından gerçek itici güç olarak kabul görmesi ise muhtemel meta veriye erişmesini sağlayan teknolojinin benimsenmesiyle gerçekleşecek.
EIN editörü Adam Parry de bu konudaki görüşlerini “Etkinlik endüstrisinde göreceğimiz şeylerin çoğunun, teknolojiyi edinen ve etkinliklere bu şekilde fiilen katılma iştahını kazanan katılımcılar tarafından yönlendirileceğini düşünüyorum. Ticari fuarların bunu etkinlik biçimlerinin bir parçası haline nasıl getirebileceğini veya düzeltebileceğini görmek ilginç olacak. Daha gidecek çok yolumuz var. Bu konuda şimdi konuşacağımız için gerçekten heyecanlıyım çünkü belki 10 yıl sonra geriye bakacağız ve bugün konuştuğumuz bazı şeyler dikkat çekecek ve diğer şeyler tamamen radardan çıkmış olacak” şeklinde dile getiriyor.
Etkinlik organizatörleri için yararlı bir araç haline gelen meta veri tabanının bir diğer önemli unsuru, bu platformların hepsinin nasıl bir araya geldiği olacak. Buradaki fikir, katılımcının ve sergileyicinin girmesi için sorunsuz ve zahmetsiz bir deneyim olması gerektiğidir.
2Heads’in dijital direktörü Nick Rosier ise yaklaşık beş yıl içinde bu dijital gerçeklikte farklı “kimliklerin” izlenmesine izin verecek çok daha iyi platformlar arası ağlar göreceğimizi tahmin ediyor. Rosier, “Dünyanın 2 boyutlu görünümünde ticaret yapıyoruz, yani bildiğimiz internet. Bu, aslında içinde yaşayabileceğimiz ve içerideki insanlarla konuşabileceğimiz bir 3 boyutlu dünyaya dönüşüyor. Teknolojinin çoğu orada ancak şimdilik fiyatın yüksek olduğu bir ortam. Bu nedenle ticari fuarlara, etkinliklere ve sergilere baktığımızda bugün için bu 3 boyutlu ortamın çok fazla benimsendiğini de görmüyorsunuz. Bugün için uygun fiyatlı olmasından dolayı da 2 boyutlu ortamın birincil format olduğu bir gerçek. Çünkü insanların yapabileceği şey bu” görüşünde.
Ancak bundan beş yıl sonra ileriye atlarsak, muhtemelen giderek daha fazla ağ bağlantılı platformlar göreceğimize değinen Rosier, bugünkü sanal ve hibrit uygulamaları ise “vahşi batı”ya benzetiyor. Şirket içinde farklı insanlar tarafından oluşturulmuş birçok farklı platform olduğuna dikkat çeken Rosier, şimdilik belirsizliğini koruyan bu süreçte bunların hepsinin giderek daha fazla entegrasyonla metaverse konseptini oluşturmaya başlayacağını belirtiyor.
Yazar: Adam Parry | Kaynak: Event Industry News & ExpoPlatform
Güncelleme: 30 Mart 2022
